AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, ” Kudüs’ün farklı isimlerini ve bu isimlerin altındaki manaları bilmemiz gerekiyor. Bu isimlerin her birinin, şehrin inançlar, medeniyetler ve kültürler arasında nasıl bir kesişim noktası oluşturduğunu görmemiz gerekiyor. Bu çok katmanlılık, Kudüs’ü bir milletin değil, insanlığın ortak mirası haline getirdiğini görüyoruz” dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) 2025-2026 Akademik Yılı ilk açılış dersinde ‘Direnişin Adı Filistin: Gençlik, Hafıza ve Umut’ temasıyla bir program düzenlendi. Üniversitenin rektörlük binasındaki konferans salonunda gerçekleştirilen programa, Vali Tuncay Akkoyun, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, MAÜ Rektör Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, Mardin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, İl Emniyet Müdürü Recep Tecimer, Mardin Barosu Başkanı Ahmet Duyan, bazı siyasi partilerin temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan Rektör Özcoşar, okulun Kudüs ve Filistin araştırmaları alanında yüksek lisans ve doktora düzeyinde program yürüten Türkiye’deki tek üniversite olduklarını ifade ederek, “Üniversitemizin en özgün odak noktalarından biri, uzun yıllardır hem akademik hem de sivil düzlemde yürüttüğümüz Kudüs ve Filistin çalışmalarıdır. Mardin gibi, hem fiziki yapısıyla hem de sosyolojik ruhuyla Kudüs’ten ilham alan bir şehirde bu odağın bulunması bizim için ayrı bir anlam taşımaktadır. Bu çerçevede, Kudüs ve Filistin araştırmaları alanında yüksek lisans ve doktora düzeyinde program yürüten Türkiye’deki tek; dünyada ise yalnızca üç üniversiteden biri olmanın onurunu ve sorumluluğunu taşımaktayız” diye konuştu.
‘KAMPÜSLER, VİCDANIN DİLE GELDİĞİ MEKANLAR OLDU’
AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu ise konuşmasında bilimin aynı zamanda bir ahlaki davranış biçimi olduğunu ifade ederek, “Bugün Filistin davasını konuşmak, Filistin davasını analiz etmek sadece bir bölgenin, bir coğrafyanın davasını konuşmak demek değildir. Bu, insanın onurunu, insanlığın izzetini konuşmak demek. O yüzden üniversitede, gençlikte, hafızada bu konunun ana konusu ana ekseni. Yakın tarihte hep birlikte yaşadık, hep birlikte şahit olduk. Kampüsler, vicdanın dile geldiği mekanlar oldu. Dünyanın farklı ülkelerinden, farklı dinlerden, farklı dillerden farklı ırklardan gençler, şiddete karşı, soykırıma karşı varoluşunu gördük. Filistinli, Gazzeli insanların, gençlerin ve kadınların şanlı direnişine karşı bu mücadelede yanlarında olduklarını gördük. Bu tablo bize, bilimin yalnızca bir teori olmadığını gösterdi. Bilimin aynı zamanda bir ahlaki davranış biçimi olduğunu en güçlü şekilde gösterdi. ve bu tablo bize aynı zamanda üniversitenin feraset, basiret ve dirayetle yoğrulmuş bir cesaret sembolü olması gerektiğini gösterdi. O yüzden bundan sonraki süreçte de akademik camia olarak ve bu yolda yürüyen gençler, öğrenciler olarak her zamankinden daha çok üretime ihtiyacımız var. Hakikate dayalı bilgiyi daha çok ortaya koymaya, manipülasyonu ifşa etmeye ve bilimin tüm imkanlarını insanın yararına seferber etmeye ve bunu daha güçlü şekilde ortaya koymaya ihtiyacımız var. Değerli gençler, elbette kavramlar ve kelimeler; bir konuyu tanımak, anlamak ve sindirmek için çok ama çok önemli unsurlardır. O yüzden Filistin’i anlamak için bazı kavramları çok iyi zihnimizde oturtmamız gerekiyor. Beytülmakdis’in ne anlama geldiğini bilmemiz gerekiyor. Beytülmakdis’in sadece Kudüs’ü içine alan bir bölge ismi olmadığını bilmemiz gerekiyor. Beytülmakdis’in, adaletin temizlendiği, bereketin o bölgede kök salarak dalga dalga yeryüzüne yayıldığı bir sembol olduğunu bilmemiz gerekiyor. Kudüs’ün farklı isimlerini ve bu isimlerin altındaki manaları bilmemiz gerekiyor. Bu isimlerin her birinin, şehrin inançlar, medeniyetler ve kültürler arasında nasıl bir kesişim noktası oluşturduğunu görmemiz gerekiyor. Bu çok katmanlılık, Kudüs’ü bir milletin değil, insanlığın ortak mirası haline getirdiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KÜLTÜR SOYKIRIMININ BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUZ’
Vali Tuncay Akkoyun ise konuşmasında İsrail’deki zulmün sona ermesini temenni ederek, şöyle konuştu:
“Müslüman, Süryani ve Ezidi gibi birçok dinden ve dilden insanın bir arada hoşgörü içerisinde kardeşçe yaşadığı, dünyaya örnek olan medeniyetler şehri Mardin’den, Filistinli kardeşlerimize uygulanan vahşete sessiz kalan Dünya’ya bir kez daha sesleniyoruz. İsrail zulmünün sona ermesini, Filistin’de kalıcı barışın ve huzurun bir an önce hakim olmasını hafıza ve kültür soykırımının bir an önce son bulmasını temenni ediyoruz.”
Program, çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi.