İsrail askerlerinin tutukladığı 12 yaşındaki Kerim: Anne, hala sorgu odasındayım

Filistinli altı çocuk annesi Falestin Nakhle fenalık geçiriyor.

Oturma odasındayız ve az önce İsrail’in tutukladığı 12 yaşındaki oğlundan bir telefon geldi.

Yüzü sarardı; gözyaşlarından ıslanmış halde ve parmakları bir pençe gibi donmuş olarak.

Oğlunun, annesiyle bir dakikadan az konuşmasına izin veriyorlar.

“Alo? Kerim? Sana neler oldu?”

“Henüz bir şey olmadı. Hala sorgu odasındayım”

Falestin, hattın diğer ucundaki yetkiliye “Hala 12 yaşındaki bir çocuğu mu sorguluyorlar?” diye soruyor.

“Yasa bu” diye yanıt veriyor. “Yasa bu.”

“Yanında kimse var mı?”

“Ben yanındayım.”

“18 yaşından küçük birini gözaltına alınca yanında babası ya da avukatı olması gerekiyor. 12 yaşındaki birini, bir çocuğu tek başınayken mi tutukluyorsunuz?”

“Durumu iyi. Size bilgi vereceğiz.”

“Ne zaman serbest kalacak?”

Yetkili telefonu kapatıyor.

‘En az 260 Filistinli tutuklandı’

Kerim, Gazze’deki ateşkesin ilk haftasında Batı Şeria’daki İsrail askerleri tarafından tutuklandı.

Yerel sivil toplum kuruluşu Filistinli Mahkumlar Kulübü, sona eren 7 günlük ateşkes boyunca Batı Şeria’da en az 260 Filistinlinin tutuklandığını söylüyor.

BBC’nin temas ettiği İsrail makamları da bu sayıya itiraz etmedi.

Bu sayı, Gazze’deki geçici ateşkes sürecinde Hamas’ın serbest bıraktığı İsrailli rehineler karşılığında serbest bırakılan Filistinli tutuklulardan daha fazla.

Kerim’in yaşları 17 ila 25 arasında değişen dört ağabeyi de parmaklıklar ardında. Üçüne hala suçlama yöneltilmedi. Biriyse, sosyal medyada kışkırtma yapmak suçlamasıyla 15 ay hapis cezası aldı.

Ancak aile, en küçük çocuklarının tutuklanacağını akıllarından bile geçirmediklerini söylüyor.

Kerim’in amcası, Msalam Ghawanmeh, o sabah onlarca İsrail askerinin, Ramallah’ın kuzeyindeki Celazon mülteci kampında bulunan evlerine zorla girdiklerini söylüyor.

Bir komşularının ikinci kattaki evinden gizlice çektiği ve teyit edilen videoda, silahlı askerlerin içeri girdikleri görülüyor.

‘Carlo’ silahı

Baskın, Kerim’in ‘Carlo’ adı verilen ve genelde Filistin’deki küçük atölyelerde üretilen yarı otomatik bir silahla oynarken görüldüğü video nedeniyle yapılmıştı.

Kerim, ağabeyinin bir arkadaşının silahı bir zeytin ağacının altındaki çantada bulduğunu, silahla oynarken videolarını çektiklerini ve daha sonra polise teslim ettiklerini söylüyor.

Kerim’in babası oğlunu yakınlardaki bir İsrail yerleşiminde bulunan gözetim merkezine götürdü. Kısa bir sorgudan sonra serbest kalacağını umuyordu. Ancak Kerim, herhangi bir suçlama yöneltilmeden tutuklandı.

Celazon mülteci kampı

Labirente benzeyen Celazon köyünde hiç tutuklanmamış ya da gözaltına alınmamış erkek ya da oğlan çocuğu bulmak zor.

Kısa bir sürüş mesafesinde, kampın dış çeperinde yeni inşa edilmiş bir evde 18 yaşındaki İlham Nahala oturma odasına girip, tepsinin üzerindeki baklava ve kakuleli Arap kahvesini ikram ediyor.

Komşuları eve dönüşünü kutlamak için ziyarete gelmiş.

İdari gözetim

İlham herhangi bir dava ya da suçlama olmadan, idari gözetim diye bilinen kurallarla 14 ay boyunca tutuklu kaldı. Takasta serbest kalan Filistinlilerden biriydi.

İsrail belgelerinde İlham’ın suçu “yerel bölgenin güvenliğine zarar vermek” diye tanımlanıyor.

Nahala, üniversiteyi bitirip, aileye ait çelik atölyesi işine başlamayı dört gözle bekliyor, ancak yine tutuklanmaktan kaygılı.

“Anneme söz verdim. Gece yarısından sonra dışarıda kalmayacağım ve İsrail askerlerini görürsem uzaklaşacağım” diyor.

Tutuklu ve rehine takası

Ramallah’ta, Filistin Yönetimi’nin mahkumlardan sorumlu bakanı Kadora Fares, son tutuklu kayıtlarını incelerken, bir yandan da sigara içiyor. Masasının üzerindeki büyük ekran televizyonda, Gazze’deki ateşkesin sürmesi konusundaki müzakerelere dair haberler geçiyor.

Oynadığı rol, uluslararası mekvidaşlarından farklı. İsrail ordusunun kontrolündeki hapishaneleri yönetmek ya da reformdan geçirmek yerine, mümkün olduğunca çok tutukluyu çıkartmak için çalışıyor.

Son bir haftayı, hangi Filistinlilerin serbest bırakılacağı konusunda, doğrudan Hamas’ın lider kadrosuyla konuşarak geçirdi.

Peki, hiçbiri son anlaşmaya dahil olmasa da, üst düzey Hamas militanlarının ve cinayet hükümlülerinin serbest bırakılması için çalışmasını nasıl meşru görüyor?

“Herkesten bu çatışmanın gerçek yüzüne bakmalarını ve bu mahkumları özgürlük savaşçıları olarak görmelerini istiyorum. Bu herhangi bir barış görüşmesi için bir ön koşul.”

Fares’in bu yaklaşımı, Filistin topraklarında geniş kabul görüyor. Her gece Ramallah’ta büyük kalabalıklar serbest bırakılan tutukluları taşıyan Kızılhaç otobüslerini karşılamak için toplandı. Bir zafer geçidi gibiydi. Bazıları slogan atıp, Hamas bayrakları salladı.

İsrail makamları ve dünya genelindeki birçok hükümet, bu görüşleri tehlikeli buluyor. Tutukluları İsrail devletini yok etmeye kararlı, “teröristler” olarak görüyorlar. Onlara göre 7 Ekim saldırısı da bu tutuklulardan kaynaklanan tehlikenin bir kanıtıydı.

Otobüs durağı saldırısı

İsrailli yetkililer, Perşembe sabahı Kudüs’te iki kardeşin aşırı dinci Yahudi bir mahallede otobüs durağında bekleyenlere ateş açtığı saldırıyı da bir diğer örnek olarak gösteriyor. Saldırıda üç kişi ölmüş, en az 16 kişi de yaralanmıştı.

Bölge daha önce de hedef alınmıştı.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir, “Görünen o ki, bunlar Hamas militanları. İki sesle konuşuyorlar, biri sözde ateşkesin, diğeri de terörün sesi” dedi.

Celazon’da eve dönüş

Celazon’da ise Kerim evine geri döndü. Aile rahatladı ama hala şoktalar. Kerim yorgun olsa da, morali iyi görünüyor. Boynundaki ve sağ bacağındaki pembe izleri gösteriyor. İtilip kakıldığını, tokatlandığını ve dövüldüğünü söylüyor.

Kerim yedi saat süren gözaltı sırasında, iki Filistinli çocuğun İsrail askerleri tarafından öldürülmesini gösteren güvenlik kamerası görüntülerinin izletildiğini söylüyor.

Taş atarsa, aynı akıbeti yaşayacağı uyarısı yapıldığını anlatıyor.

Aile, 2.000 İsrail şekeli (538 ABD doları) ödemelerinin istendiğini söylüyor ve bize bir para cezası makbuzu gösteriyorlar.

BBC, İsrail polisine bu para cezasının verilip verilmediğini sordu.

Yanıt ise “Maalesef, ayrıntı olmadığı için bu isteğinize yanıt veremeyeceğiz” oldu.

‘Ondan ne istiyorsunuz?’

Kerim’in amcası İngilizce “Joe Biden, Binyamin Netanyahu, 12 yaşındaki bir çocuktan ne istiyorsunuz” diye bağırıyor.

“12 yaşındaki bir çocuk için bu eve askerler girdi. Ondan ne istiyorsunuz? Ne yaptı ki? Sokakta oynuyordu. Annesine ihtiyacı var.”

İsrailli sivil toplum kuruluşu HaMoked, bilgi edinme özgürlüğü yasası kapsamında İsrail Hapishane Hizmetleri’nden bilgi aldı.

Aralık 2023 itibarıyla İsrail 7.677 ‘güvenlik’ tutuklusunu gözetim altında tutuyor. Serbest bırakılan tutuklulara karşın, geçen aya göre 713 kişilik bir artış demek bu.

İsrail, 2.873 kişiyi de idari gözetim kapsamında, yargılamadan ve herhangi bir suçlama yöneltmeden tutuyor. İdari gözetim altında tutulanların sayısı geçen aya göre 800 kişi arttı.

İsrail’in gözetimi altındaki Filistinlilerin neredeyse %40’ı idari gözetimle tutuluyor.

Katkıda bulunan: Daniel Wittenberg

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir