VAN – Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda arıza yapan asansörden çıkmaya çalışırken yaşamını yitiren 22 yaşındaki Zeren Ertaş’ın ölümüne ilişkin protestolar devam ediyor. Protestolardan birinin adresi de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi oldu. Üniversite yerleşkesinde bir araya gelen bir grup öğrenci, ‘Susma sustukça sıra sana gelecek’ ve ‘Boyun eğme, yaşamına sahip çık’ sloganlarıyla yürüyüşe geçti.
‘BUNLAR ‘KAZA’ DİYEREK GEÇİLEBİLECEK ŞEYLER DEĞİL’
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden sloganlarla dışarı çıkan öğrencilerin önü özel güvenlik görevlileri tarafından kesildi. Burada bir açıklama yapan üniversite öğrencisi Cihan Mert, yapmış oldukları yürüyüşün anayasal bir hak olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Biz Aydın’da bir sıra arkadaşımızı kaybettik. Bizler KYK yurtlarında güvensizliklerle ve önlem alınmayan asansörlerle hayatımızı kaybetmek zorunda değiliz. Bizlerin hayatı devlet tarafından güvence altına alınması gerekiyor. Bizler barınma sorunları yaşıyoruz. Yaşadığımız barınma sorunları hiçbir şekilde haklarımız verilmiyor. En temel hakkımız, barınma sağlanamıyor. Yetmiyormuş gibi bir de KYK yurtlarında hayatlarımızı kaybediyoruz. Bizler sustukça bu daha da artacak. Bizim yapmamız gereken buna karşı ses çıkarmaktır. Burada yürüyüş yapmak bizim anayasal bir hakkımızdır. Biz anayasal bir hakkımızı kullanıyoruz. Biz kötü bir şey yapmıyoruz. Biz suçlu değiliz. Bizlere verilen yorganlar kefen oldu. Bizler daha fazla ölmek istemiyoruz. Biz iki arkadaşımızı Eskişehir’de intihar ettikleri için kaybettik. Bir arkadaşımızı Çanakkale’de kaybettik. Bir arkadaşımızı Aydın’da kaybettik. Yarın Van’da bizler de hayatımızı kaybedebiliriz. Bunlar ‘kaza’ diyerek geçilebilecek şeyler değil. Bunlar cinayettir.”
‘HERKES KAFASINA GÖRE BU OKULDA BİR ŞEYLER YAPAMAZ’
Açıklamanın ardından yürüyüşlerine devam etmek isteyen öğrencilere izin verilmedi. Bu sırada öğrenciler ile görüşen bir yetkili, “Herkes kafasına göre bu okulda bir şeyler yapamaz. İzinsiz kimse hiçbir şey yapamaz. Burada şu anda suç işlemenizi de istemiyoruz. Üniversitenin kuralları vardır. Burada izinsiz yapacağınız her şey suçtur” dedi.
‘SİZ ÖYLE ÖĞRENCİLER DEĞİLSİNİZ, SİZE YAKIŞTIRAMADIM’
Daha sonra, üniversitenin yürüyüş yolunda oturma eylemi yapan öğrencilerden eylemlerini sonlandırmasını isteyen söz konusu görevlinin, “Yaptığınız şey suçtur. Şimdi sizden isim almak zorunda kalırız. Ama ben sizi çok iyi biliyorum, siz öyle öğrenciler değilsiniz. Size yardımcı oluruz. İzinsiz yapılan bir hareket, bir davranış var. Bu uymuyor. Gerçekten ben size yakıştıramadım. Şu anda herkesin dikkatini buraya çekiyorsunuz. Bu yaptığınız yasal değil. Bazı haklarınızı savunmanız için izin almanız gerekiyor” demesi dikkat çekti.
‘BENİM ASANSÖRÜM İKİ BUÇUK AYDIR ARIZALI’
Bir kız öğrenci ise görevli ile yapılan görüşme esnasında, kendisinin yaşamış olduğu yurt binasında da asansörün arızalı olduğunu şöyle anlattı: “Benim asansörüm iki buçuk aydır arızalı. Bunun benim başıma da gelmeyeceğini nereden bilebilirim. Ben kendi kaldığım yurttaki asansör için her gün rapor tutturuyorum. Ben üçüncü katta kalıyorum. Tamam, ben asansör kullanmasam da olur ama benim arkadaşlarımdan rahatsız olanlar var, hasta olanlar var. Mecburen bu asansörü kullanacaklar.”
